IŞIKSIN GÖNÜL

Her gün türlü türlü rengin nevrağın
Ne kadar kibarsın ne şıksın gönül
İlhamdır sermayen duygu şafağın
Karanlık odama ışıksın gönül

Gönül bir hikmet var senin aşkında
Arzu dolu özlem dolu meşkinde
Sevda çorbasını sevgi köşkünde
Her içen güzele kaşıksın gönül

Âşık Ruhani’ yi düşün bir hele
Nerde görürsen al ömrün tazele
Endamlı yordamlı huyu güzele
Sen bendende fazla âşıksın gönül

İÇİNDE



Geldi yaz ayları açıldı haşhaş
Dağlar yeşillendi allar içinde
Gel de kâinatın sırrına yaklaş
Her şey çeşit çeşit haller içinde

Âşıklar ah çeker aşk ile yanar
Aşkı inkâr eden aşktan ne anlar
Artık neşelenir canlılar canlar
Çağrışır çığrışır dallar içinde

Çiçeğin sarısı lalenin alı
Çileğin ahengi nergisin dalı
Âşık Ruhani’ nin engin hayâlı
Gelir gerçekleşir yıllar içinde

İHTİRAZ OLUR



Kınamayın doldu taşıyor kabım
Aşığa günde bin ihtiraz olur
Var günde yüzüme gülen ahbabım
Bir kara günümü duysa şaz olur

Deli olur sevda gömleğin giyen
Arzu ata binmiş âşıkta yayan
Yanlız âşık değil murat isteyen
Herkesin gönlünde bir niyaz olur

Kırmızı gül ile bezenen bağlar
Laleli sümbüllü müzeyyen çağlar
Yazın her türlü renk giyinen dağlar
Kışın sade giyer bembeyaz olur

Âşık odur maşukuna kol aça
Derviş odur Mevla’sına dil aça
Sahil odur Mart ayında gül aça
Haziranda dağlar bile yaz olur

Ruhani doğruyu ara uyanma
Her yüze gülene dostumdur sanma
Tütiyanın kokusuna aldanma
Bütün ömrü on beş günden az olur

İNCELİRDİM



Önce ben beni bilseydim
İnceldikçe incelirdim
Ben aklı kâmil olsaydım
Yüceldikçe yücelirdim

Aklım olsaydı solmazdım
Solup gafilden olmazdım
Cahilden altın almazdım
Ariflerden tunç alırdım

Aklım olsa ilim derdim
Tahsile Çin’ e giderdim
Gaflete nefret ederdim
Ben kalemden güç alırdım

Mükemmel bir hekim gelse
Bu derde bir çare bulsa
Koyma akıl akıl olsa
Komşulardan borç alırdım

Ruhani’yim ahengimi
Herkes bilemez rengimi
Bulaydım kafa dengimi
Ne yılar ne kocalırım

İNSAN ZEKÂSI



Karanlık geceyi apaydın eder
On beşlemiş bedir insan zekâsı
Kanatlanır arş-ı alaya gider
İnceleyin nedir insan zekâsı

Maddeyi manaya katar yoğurur
Her günde bir yeni buluş doğurur
Doğudan batıya türkü çağırır
Çok şeyler anlatır insan zekâsı

İlim mi mantık mı fen mi alet mi?
Uçak mı telsiz mi yoksa roket mi?
Atom mu füze mi başka sanat mı?
Her çeşit üretir insan zekâsı

Âşık Ruhani yem var mı ötesi
Zerresi küresi hep hakkın sesi
Hulasa -i kelam sözün kısası
Çok şeye muktedir insan zekâsı

İŞTE BEN



Yükle bana gam yükünü çeken dersen işte ben
Gece gündüz gözyaşını döken dersen işte ben
Aradığın sarraf benim satarım mücevherat
Ardiyesi hurda dolu dükkân dersen işte ben

Günde bin kez dost adını alıyorum yâdıma
Yerleri gökleri birden yükledim kanadıma
İçim zehir dışım baldır akıl ermez tadıma
İki gülün arasında diken dersen işte ben

Gel ey yazar yazarısan derunum defter gibi
Bazı âlim görünürüm bazı sazende gibi
Dosta kavuşmak istersen olurum önder gibi
Giden yolcuyu yolundan büken dersen işte ben

Ruhani ruhtan girerim muhabbet arasına
Tabibim ben deva bilmem dertlinin yarasına
Sabırsız hırçınım amma hakikat tarlasına
İlim irfan tohumunu eken dersen işte ben

İRADE



İnsanları arzusuna yetiren
Bir akıl bir sağlık bir de irade
Refahın köşküne çıkıp oturan
Bir akıl bir sağlık bir de irade

Akıl da vakar var sağlıkta kuvvet
İrade her yerde harika servet
Üçü de en ulu devlet mi devlet
Bir akıl bir sağlık bir de irade

Akıl okur bilir müspet ilimi
Sağlık her sahada yapar talimi
Nurlandırır aydınlatır yolumu
Bir akıl bir sağlık bir de irade

Yağmur gibi yağar su gibi akar
Rüzgâr gibi eser şan gibi kokar
Yerleri feth eder göklere çıkar
Bir akıl bir sağlık bir de irade

Gafilleri gafletinden men eder
Cahili eğitir ehil can eder
Zeminde semada kahraman eder
Bir akıl bir sağlık bir de irade

Her yerde her zaman hak olan haktır
Aklıselim olmak haktır mutlaktır
Ey âşık Ruhani ötesi yoktur
Bir akıl bir sağlık bir de irade