ELLERE KALA
-
İnsanın kalbine hüzün kaşesi
Vuranın avradı ellere kala
Bir daha yapılmaz gönül şişesi
Kıranın avradı ellere kala
Kaptan odur gemisini yürüte
Tembeller gözetir hazır lop yuta
Yerde karıncaya gökte buluta
Ürenin avradı ellere kala
Kalleşin dünya da dumandır dağı
Zemheri ayından serttir sazağı
Âlemin yoluna hile tuzağı
Kuranın avradı ellere kala
Kulağın beri tut al benden haber
Yanlış tıraş eder acemi berber
Sızlayan yaraya tuz ile biber
Saranın avradı ellere kala
Tembel miskin isen alırsan havan
Hiç olur namazın hiç olur duan
Düşman karşısında el pençe divan
Duranın avradı ellere kala
Ruhani istersen Allah’tan cennet
Yoksula düşküne eyle merhamet
Üç günlük dünyada komşuya zahmet
Verenin avradı ellere kala
ELKIZI
Çok fazla güvenme elin kızına
Çıkar yükseklerden eser elkızı
Dayanılmaz pertavına hızına
Kıstırır nefesin kısar el kızı
Güzelin hayali murat dağında
Açılır serpilir sevda bağında
Ağırbaş görünür bekâr çağında
Müşteri bulmaya susar elkızı
Sonra gelin olur takar duvağı
Üç gün sonra açar nifak bayrağı
Bıdır bıdır öter dili dudağı
Her gün candamaran basar elkızı
Derki dinle beni erkeğim erim
Gel ayrıl babandan öğle isterim
Eğer ayrılmasan zehir içerim
Suç işler suçundan küser el kızı
Bal kaymak beğenmez buğday ununu
Evden yüz çevirir diker burnunu
Doldurur torbaya koyar dinini
Bir kenar köşeden asar elkızı
Gece gündüz söyler kafan şişirir
Beynin bulandırır bağrın pişirir
Kardeşi kardeşe düşman düşürür
Ciğer sınırını keser elkızı
Saldırır kaynına benzer düşmana
Katar görümceyi toza dumana
Ne kaynata tanır Ne de kaynana
Aileyi kökten sarsar elkızı
Aşık Ruhani’ yem sözlerim yaman
Doğrumu yanlış mı gösterir zaman
Aslı bozuk ise aman el aman
Yemek yer kabına kusar elkızı
ENDİŞE
Dostum seni meşgul eder oyalar
Takılma dünyanın endişesine
İlkbaharda açar son bahar solar
Güvenme dağların menekşesine
Bir ilham perisi seni sınasın
Titresin yüreği kanı kaynasın
Dokunma keyfine gülsün oynasın
Gülende gül açsın gül neşesine
Gel bizim haneye gir de adımla
Önce yeren otur sonra yudumla
Muhabbet suyundan bir iki damla
Huşu ile doldur dem şişesine
Âşık Ruhani’ yi âleme duyur
Lütfeyle beyazı karadan ayır
Köşküm sarayım yok tenezzül buyur
Geç otur gönlümün bir köşesine
ESEN YELLER
Eser gönlümü estirir
Esen yeller esen yeller
Beni sevdaya bastırır
Esen yeller esen yeller
Yel eser o yara yeter
Sırma saçlarını atar
Saçını zülfüne katar
Esen yeller esen yeller
Laleye takılır çarkı
Menekşelerin aşıkı
Tutya dan getirir koku
Esen yeller esen yeller
Sümbüllere okur name
Merhaba söyler susama
Misafir olur çiğdeme
Esen yeller esen yeller
Papatyadan yaprak taşır
Zambağa akıl danışır
Nergisinen söz konuşur
Esen yeller esen yeller
Katmer gülden koku iste
Kar çiçeğinden bir deste
Âşık Ruhani’ye posta
Esen yeller esen yeller
ESKİDEN
Eskiler tarihe karıştı beyler
Özlü sözlü er var idi eskiden
Bozuldu nesiller bozuldu soylar
Sır var idi pır var idi eskiden
Ahlak sıfır oldu görmüyor gözler
Şimdi baldır bacak boyalı yüzler
Arkadaş olmazdı erkekler kızlar
Edep hayâ ar var idi eskiden
Gönüller şen idi gözler tok idi
Saygı kanun idi sevgi hak idi
Rüşvet bilinmezdi haram yok idi
Helal zülal kâr var idi eskiden
Güzel huylar tahribata uğradı
Bozuldu kalmadı hayatın tadı
Ünlü idi hanımların şöhreti
Ağır başlı yar var idi eskiden
Şeker şerbet katılmazdı balına
Hormon mormon karışmazdı malına
İlaç milaç vurulmazdı dalına
Arı duru bar var idi eskiden
Âşık Ruhani’ nin gönlünde yatan
Hani eski dostlar elimi tutan
Hastamızın yüreğini soğutan
Altın tasta kar var idi eskiden
ERZURUM
Sana canım kurban dadaş diyarı
Erle dolu er meydanının Erzurum
Dillerde söylenir öteden beri
Şerefin şöhretin şanın Erzurum
Gören var mı Erzurum’un dengini
Dağlar kanımızdan almış rengini
Yâd edelim doksan üçün cengini
Moskofları boğdu kanın Erzurum
Nene Hatun satır ile kavgada
Tekbir sedaları arş da semada
Kan leşi götürdü Aziziye’de
Şimdi belli bir nişanın Erzurum
Yaşa can dadaşım binlerce yaşa
Kahraman Mehmetçik girdi savaşa
Hücum emri verdi o Muhtar Paşa
Çoktur şanlı kumandanın Erzurum
Bütün dünya seni görmek arzular
Kan ile yoğrulmuş dağlar yazılar
Vatan için savaş verir gaziler
Nurda yatar şehidanın Erzurum
Davulu zurnası barı bir hoştur
Yıllar geçse dadaş yine dadaştır
Gözü şimşek damarları ateştir
Meşhur olur kahramanın Erzurum
Okunur ezanlar makamı saba
Müminler camide döner mihraba
Abdurrahman Gazi Nur Habip Baba
Yatağısın evliyanın Erzurum
Nef-i Hakkı merhum Emrah Erbabı
Taptuk Emre hazret sırrın kitabı
Dutçu da mezarı yatıyor tabii
Aşı kanın derviş anın Erzurum
İkrarda inançda ahde vefadır
Ahde vefa etmek zevki sefadır
Havası şifadır suyu şifadır
Bir hastaya bin dermanın Erzurum
Yurduna da Palandöken yurduna
Yazın çayır çimen kışın fırtına
Yamacında çiçek taşında kına
Çok hoş olur her zamanın Erzurum
Gel gör Tabakhane hikmetli pınar
Cennet çeşmesinden içenler kanar
Görenler anlatır dinleyen anlar
Methe layık her bir yanın Erzurum
Senin vasfın eder erbabı diller
Sende sürur duyar gamlı gönüller
Yazın yaylalara çıkar güzeller
Huri soylu nevcivanın Erzurum
Mevla bu devranın etsin ber karar
Dadaşlar beldesi bu eşsiz diyar
Ben gitsem dünyada kalsın yadigâr
Ruhani’den bu destanın Erzurum
Okunur ezanlar makamı saba
Müminler camide döner mihraba
Abdurrahman Gazi Nur Habip Baba
Yatağısın evliyanın Erzurum
Nef-i Hakkı merhum Emrah Erbabı
Taptuk Emre hazret sırrın kitabı
Dutçu da mezarı yatıyor tabii
Aşı kanın derviş anın Erzurum
İkrarda inançda ahde vefadır
Ahde vefa etmek zevki sefadır
Havası şifadır suyu şifadır
Bir hastaya bin dermanın Erzurum
Yurduna da Palandöken yurduna
Yazın çayır çimen kışın fırtına
Yamacında çiçek taşında kına
Çok hoş olur her zamanın Erzurum
Gel gör Tabakhane hikmetli pınar
Cennet çeşmesinden içenler kanar
Görenler anlatır dinleyen anlar
Methe layık her bir yanın Erzurum
Senin vasfın eder erbabı diller
Sende sürur duyar gamlı gönüller
Yazın yaylalara çıkar güzeller
Huri soylu nevcivanın Erzurum
Mevla bu devranın etsin ber karar
Dadaşlar beldesi bu eşsiz diyar
Ben gitsem dünyada kalsın yadigar
Ruhani’den bu destanın Erzurum
Âşık Ruhani’yim dedem yılmamış
Seferden savaştan geri kalmamış
Yaralanmış amma esir olmamış
Hür türkü söylerdi rahmetlik dedem
ETME EYLEME
Sevgili sultanım sevda gölünde
Beraber yüzelim etme eyleme
Murat dağlarında vuslat yolunda
Kol kola gezelim etme eyleme
Aşığın maşuku söylenir dilde
Sevgide selamda gülde gönülde
Zülfün tellerine inci değil de
Şiirler dizelim etme eyleme
Verseler vız gelir müebbet hüküm
Arzuma kavuşmak en büyük ülküm
Nefesimde sedam sazımda türküm
Dilimde gazelim etme eyleme
Âşık Ruhani’ yi düşürdün aşka
Alıştırdın sonu gelmeyen meşka
Dün bir başka idin bu günde başka
Hercai güzelim etme eyleme
EYLE BİZİ
İlahi dost için candan
Geçenlerden eyle bizi
Muhabbetin pınarından
İçenlerden eyle bizi
Sırrın özünü kelama
Sözün düzünü kaleme
Gönül gözünü âleme
Açanlardan eyle bizi
Tutuşturalım el ele
Yürüyelim sevgiyle
Gülden gönülden gönüle
Uçanlardan eyle bizi
A’yı Z’den Z’yi A’dan
Doluları boş kafadan
Gerçekleri hurafeden
Seçenlerden eyle bizi
Son verelim karanlığa
Hakikat güneşi doğa
Hileden şerden uzağa
Kaçanlardan eyle bizi
İnsan odur Hakk’ı duya
Hakkı göre Hakk’a uya
Nefsi gururu ikiye
Biçenlerden eyle bizi
Ruhani dileyin dile
Hakk’a yalvar bile bile
Son nefeste iman ile
Göçenlerden eyle bizi